28 Mayıs 2011

sen, ben ve aradaki tüm mesafe

ne çok da bırakasım var kendimi akşamın saatlerine
eksiklerle dolu bir sahne yaratma adına sanki
belirli yerlere bilinen şeyler konulan
ve en son kenar süsüyle bitirilen bir yazı
ne zaman geleceği bilinen bir bulut gibi
yani hayatın tüm düzleşmiş ve kaybolmuş anları
arka arkaya belirip kayboluyorlar bazen

yeni bir hayat yoktur kimse için
bir gece çıkıp gitmeyi bilmediği sürece
ama her zaman eşyalarımızı bırakmayız
içimizi geride bırakmanın ıslaklığını
hiç bir otel havlusu kurulayamaz oysa
hayat küçülerek ilerler, biz oyuncaklaşırız

bazen de her şeyi yıkan geçen bir fırtına çıkar
acıtan şiddetiyle gözlerini kapattıran rüzgar
her şeyi yeniden şekillendirir
saat bir farklı ilerler gündüzleri de,geceleri de
insan olmayı hatırlarım kendime nasihatler ederim
birden bire ağzım susmamaya başlar
sen ve ben arasında gider görünmez kelimeler

tekrarlar da biter hayatta yeterince aynı yerden geçince
şaşırmayacağımı sandığım her zaman son kahkahalar ortalığı çınlatır
eline binlerce kelime verir aşk, ama bilmezsin nasıl söyleceğini
hangi birini, hangi sırayla, hangi sen için

beyazlıklarla devam ederim sahneyi boyamaya ben de
cesaretimi toplarım bazen, sürerim bir kırmızıyı
boydan boya olduğu her yere sana dair olmayanların
sonra sarılar bile çok parlak gelir gündüz güneşi altında
sürekli değişen bir resmin parçası oluruz
sen, ben ve aradaki tüm mesafe

28 Mayıs 2011